SANATA VE KÜLTÜRE DAİR HER ŞEY

Merhaba Sanatseverler bu hafta sizler için sinema dünyasının gelmiş geçmiş en yetenekli alfa kadınlarından bahsedeceğim...Bu alfa kadınlar; herkesi kadın erkek ayırmadan kendi aurasına hapseden,tüm dikkati üzerine çeken kadınlardır. Kendinden emin tavırları,nerede ne yapması gerektiğini bilen kadınlar... İsterseniz başlayalım! :)                                                                Brigette Bardot: Hollywood'un en çekici yıldızlarından bakışlarıyla ve mimikleriyle herkesi kendine hayran bırakan bu kadın,Brigette Bardot, sinema dünyasında dişiliğin sembolü olmuştur. Audrey Hepburn: Unutulmayacak isimlerden,masumiyetin ve asilliğin simgesi ola...

Merhabalar Sanat Üniversitesi okuyucuları! Bu hafta size sanat ve kültürün ayrı bir dalı olan “Tiyatronun Simgeleri”ni anlatacağım. Bu konuya nasıl ulaştığımın kısa bir hikayesi ile başlamak istiyorum. Aslında, ben “kişilik”  kavramı üzerine kafamdaki soru işaretlerine cevap bulmaya çalışırken, tiyatroya doğru bir yol aldığımı farkettim. Kişilik; İngilizce “personality” kelimesine karşılık gelir. Latince “persona” maske demektir. Persona-maske tiyatro oyuncularının rollerine uygun olarak yüzlerine taktıkları masklardan türemiştir. Antik Yunanda tiyatro, bağ bozumu ve şarap tanrısı Dionysos adına yapılan dinsel törenlere dayanmaktadır. Her yıl kentin ileri gelenlerinden biri seçilir ve bağ bozumu zamanında festival düzenlenir ve Dionysos’un onurlandırılması beklenirdi. Antik Yunanda bugünkü tiyatro anlayışı yoktu çünkü duyguları ve düşünceleri, jest ve mimikleri oyuncular ellerinde tuttukları, yüzlerine koydukları masklarla ifade ederlerdi. Antik Yunan tiyatrosunda 2 tür...

Merhaba Sanat Üniversitesi okurları! Bugün sizlere başlarda güzel olan ama sonrası Frida’nın büyük acılar çekmesine sebep olan bir aşktan bahsetmek istiyorum. Tabii öncesinde güçlü bir kadın olan Frida’nın talihsizliklerini sizlere kısaca anlatmamda fayda var ki hep birlikte görelim ne zorlu yollardan geçmiş… Bilenler bilir Frida Kahlo küçüklüğünden beri çok acılar çekmiş Meksikalı bir ressam… Frida küçükken babası ile çıktığı bir gezide ayağı ağaç köklerine takılarak düşmüş sonrasında çocuk felci olmuş bu olayın sonucu olarak da bir ayağı topal kalmış. Günümüzde de olduğu gibi o zaman da acımasız insanlar varmış tabii! Frida’nın bir ayağının topal kalması birilerinin alay konusu olmuş ve ona ‘’ Tahta bacak Frida’’ lakabını takmışlar ne acı! Frida ise o günleri ‘’ Bir gerçek varsa o da bedenime acının ilk kez o gün girdiğidir.’’ demiş.. Aslında hayatının ilk talihsizliğini o zaman yaşamış Frida, nereden bilebilirdi ki devamının geleceğini! Şimdi gelelim Frida’nın Diego’dan öncek...

( Bu yaziyi ingilizce klavyede yazidigim icin turkce karakter kullanamadim ) Sanatin Sanat icin olduguna inanan biriyim cunku eger sanatci gercek bir sanatci ise onu para amaciyla yapmaz gercekten kendi icinden gelen duyguyla istekle hevesle yapar, buna insanlar anlam yukler maddiyat yukler ve onu yukleyenlerde sanatin toplum icin olduguna inanirlar... Picassodan ornek vereyim satmak icin yapmamisti oysa ki eserlerini yapip yataginin altina koymus hatta bazilarini isinmak icin yakmis ama daha sonradan anlamsizca maddi degerler bicip paralarini nereye harcayacagini bilmeylenler milyonlarca dolar verip bu eserlere sahip olmuslardir. Ama bugun burda sanatin kim icin oldugunu tartismayacagim. Tartisacagim farkli bir sey. Dunya sanat tarihi gercektende paha bicilmeyecek eserlerle dolu, hatta bunu yapan sanatci ilk basta bu kadar bir deger bicmemisti. Mesala Bizim Da vinci'nin monalisa tablosundan gayri Salvator Mundi tablosu 400 milyon dolardan fazla bir fiyata satilmisti.....

K ültür ve sanat deyince aklınıza hangi şehirler geliyor. Viyana ? Roma? Madrid ? ya da Londra ? Şüphesiz bu şehirler hem kültürleriyle hem sanatlarıyla adeta bir dünya markası haline gelmiş şehirlerdir. Viyana’nın yeri sanatta başkadır tabii. Unesco’nun son raporuna göre dünya kültür ve sanat şehri seçilmiştir .(Unesco -kişi başına düşen kültürel mekân sayıları-Tiyatro: 55 Müze: 103 Sanat galerisi: 14Dünyamirasıalanı: 2Konser salonu: 7.)Bizde bu ayımızda Viyanadan ve o şahane kültürün sanatla harmanlandığı topraklara göz atacağız. Viyana yaklaşık 13.yy dan beri sanatsal olarak gelişmeye devam etmekte olan bir şehir. Gerek müzik gerek opera gerek resim ve heykel ve mimarisiyle dünyanın yakından takip ettiği bir şehir. Bilim olaraksa Viyana’yı farklı kılan bazı tarihsel olaylarda mevcut. Psikolojinin doğuşuna bu topraklar şahit olmuştur. Sigmund Freud Viyana’nın ünlü unsurlarından biridir. Victoria Döneminin en ünlü psikiyatrisi ve düşünürü olmak Viyana’yı bil...